Bin yıldır bir lambanın içinde hapis olan aşırı duygusal ve çoğu zaman öfkesine hakim olamayan Cin (Kim Woo-bin), bir gün şans eseri kendisini serbest bırakan yeni sahibiyle tanışır. Ancak yeni sahibi, hayal ettiği gibi minnettar ya da heyecanlı biri değildir.
Ka-young (Bae Suzy), doğuştan duygulardan yoksun, empati, sempati, suçluluk gibi hisleri olmayan, hayatını büyükannesinin koyduğu katı kurallar ve kendi değişmez rutinleriyle sürdüren soğuk ve mesafeli bir kadındır. Bir cin çağırmış olmanın getirdiği mucize, onun için sadece hayatının düzenini bozan bir anormallikten ibarettir.
Artık Cin, kendisine üç dilek hakkı sunmakla yükümlü olduğu bu hissiz kadına mahkumdur. Biri aşırı duygusal ve patlamaya hazır bir bomba, diğeri ise yaşayan bir robottan farksız olan bu iki zıt karakter, zorunlu bir efendi-köle ilişkisine başlar. Cin, Ka-young'un hayatına sihir, renk ve kaos getirirken; Ka-young ise Cin'in bin yıllık varoluşunu ve öfkesini sorgulamasına neden olur.