Harlan Coben's Lazarus, babasının şüpheli intiharının ardından doğduğu kasabaya geri dönen bir adli psikoloğun hikayesini konu alıyor.
Laz (Sam Claflin), travmatik geçmişinden kaçarak kendine yeni bir hayat kurmuş başarılı bir adli psikologtur. Ancak babasının şok edici ve beklenmedik ölümü (intihar olarak kayıtlara geçer), onu yıllar önce terk ettiği memleketine dönmek zorunda bırakır.
Babasının evine döndüğünde, sadece kendi acı dolu anılarıyla değil, aynı zamanda babasının ölümüyle ilgili açıklanamayan tuhaf olaylarla da yüzleşir. Laz, babasının eşyalarını karıştırırken, kasabada işlenmiş bir dizi eski ve çözülmemiş cinayet vakasına ait ipuçları bulur.
Araştırmaya başladığında, bu soğuk dosyaların hepsinin tek bir olaya, yani 25 yıl önce kız kardeşi Jenna'nın gizemli bir şekilde ortadan kaybolmasına (ve öldü sanılmasına) bağlandığını dehşet içinde fark eder. Laz, gerçeğin peşine düştükçe, hem ailesinin hem de kasaba halkının karanlık sırlarını ortaya çıkarır ve kendi hayatının da büyük bir tehlike altında olduğunu anlar. Tıpkı ismindeki (Lazarus) gibi, geçmişin ölü sandığı sırları yeniden dirilmektedir.