1504, Güney Fransa. Engizisyonun gölgesinin ve batıl inançların topraklara hakim olduğu bu karanlık çağda, Néro adıyla bilinen bir suikastçı, hem kralların hem de din adamlarının korkulu rüyasıdır. Duygularından arınmış, şüpheci ve acımasız bir katil olan Néro'nun hayattaki tek bağı, onu yetiştiren ustası ve yegane dostu olan adama duyduğu sadakattir. Ancak bu sadakati, ustasının onu ölümcül bir tuzağa çekmesiyle en acı şekilde ihanete uğrar.
Eski dostları artık birer düşman olmuştur ve Néro kendini amansız bir avın ortasında bulur. Kaçarken, bu ihanetin arkasında sadece dünyevi bir güç mücadelesi olmadığını, aynı zamanda insanlığı tehdit eden şeytani güçlerin parmağı olduğunu keşfeder. Bu komplonun merkezinde ise, varlığından haberdar olmadığı, kimsesiz büyüyen kızı Perla vardır. Kızı, bu karanlık güçlerin ele geçirmek istediği masum bir anahtardır.
Hayatı boyunca sadece can alan Néro, şimdi ilk kez bir canı korumak zorundadır. Yıllardır görmediği kızı Perla'yı bulan Néro, onunla birlikte hem peşindeki suikastçılardan hem de onlara hizmet eden doğaüstü varlıklardan kaçmaya başlar. Bu tehlikeli yolculuk, baba ve kız için bir hayatta kalma mücadelesi olduğu kadar, bir intikam ve kefaret yolculuğuna da dönüşür.