Pedro, hayatı boyunca tutkuyla bağlı olduğu hayalini gerçekleştirmek üzeredir: kendi restoranını açmak. Yıllar süren emeğin, birikimin ve fedakarlığın ardından, restoranının açılışına sadece haftalar kalmıştır. Ancak tam da bu zirve anında, aldığı beklenmedik bir tıbbi teşhis, geleceğe dair tüm planlarını ve hayallerini bir anda yerle bir eder.
Geleceğe dair tüm umudunu yitirmiş ve kendini derin bir çaresizliğin içinde bulmuşken, hayatına beklenmedik bir misafir girer: Caramelo. Son derece cana yakın, hayat dolu ve enerjik bir sokak köpeği olan Caramelo, Pedro'nun hayatına adeta bir güneş gibi doğar. Pedro'nun karamsarlığının aksine, Caramelo için hayat, o anın tadını çıkarmaktan, basit şeylerde mutluluk bulmaktan ibarettir.