Film, hayatında ilk kez "aşk" duygusuyla tanışan profesyonel bir suikastçının yaşadığı içsel çatışmayı ve dönüşümü konu alıyor.
Dehşet, "Fedailer Ocağı" adı verilen gizli bir örgütün içinde, katı ve acımasız kurallarla yetiştirilmiş, duygularından arındırılmış usta bir suikastçıdır. Hayatı, sadece verilen emirleri sorgulamadan yerine getirmek üzerine kuruludur. Onun için "kalp", sadece bir organdır; duygusal bir anlam taşımaz.
Dehşet'in bu mekanik ve karanlık düzeni, Doktor Abide ile karşılaştığı gün altüst olur. Abide'ye karşı içinde filizlenen ve daha önce hiç tatmadığı yoğun hisler, Dehşet'in tüm hayatını ve inandığı her şeyi temelden sarsar.
Hayatında ilk kez kalbinin sesini duyan Dehşet, yetiştirilme tarzı ve örgütünün kurallarıyla büyük bir çatışmaya girer. Artık bir yanda acımasız bir suikastçı olma görevi, diğer yanda ise uğruna her şeyi göze alabileceği bir aşk vardır. Dehşet, bu tehlikeli yol ayrımında kendi varlığını ve hayatının anlamını sorgulamak zorunda kalacaktır.