John (John), hayatını santim santim planlayan, her günü bir öncekinin aynısı olan, rutinlerin ve alışkanlıkların oluşturduğu görünmez bir kafeste yaşayan sıradan genç bir adamdır. Onun gri ve renksiz dünyası, hayat dolu, cesur, büyüleyici ve esrarengiz bir kadın olan June'un (June) hayatına aniden girmesiyle kökünden sarsılır.
June, John'un tam zıttıdır; anı yaşar, risk almaktan korkmaz ve etrafına bulaşıcı bir enerji yayar. Bu beklenmedik karşılaşma, John'u günlük sıkıcı rutininden kopararak onu daha önce hiç tatmadığı duygularla ve öngörülemez olaylarla dolu, fırtınalı bir dünyaya sürükler.
Birlikte, adeta zamana karşı yarıştıkları, heyecan, risk ve keşif dolu baş döndürücü bir maceraya atılırlar. Bu yolculuk, John’un hayatına uzun zamandır unuttuğu renkleri, sihri ve en önemlisi de tutkulu bir aşkı geri getirir. June ve John arasındaki bağ, her geçen tehlikeli anda ve paylaşılan her samimi saniyede daha da güçlenir. Ancak yaşadıkları bu rüyanın bir bedeli vardır.