Şarkı Söyleyen Kadınlar

Reha Erdem'in "Jin"in ardından çektiği bu film, yaklaşan bir kıyamet paranoyası ve deprem tehdidi altındaki terk edilmiş bir adada, bir evde toplanan bir grup insanın yaşadığı sıra dışı akıl tutulmasını konu alıyor.

Mesut (Philip Arditti), büyük bir kısmı olası deprem ihtimali nedeniyle terk edilmiş bir adada, büyük bir evde tek yakını olan köpeğiyle izole bir yaşam sürmektedir. Bu süreçte görüştüğü tek kişi, evi temizlemeye ve yemek yapmaya gelen yardımcısı Esma'dan (Binnur Kaya) başkası değildir.

Bir gün Esma, adanın ormanında yürürken elinde çantasıyla kaybolmuş gibi görünen, kimsesiz ve gizemli bir genç kadınla (Deniz Hasgüler) karşılaşır ve ona acıyarak Mesut'un evine getirmeye karar verir.

Aynı sıralarda, Mesut'un uzun zamandır görüşmediği oğlu Adem, hayatında zor bir dönemden geçmektedir. Hem evliliğinde yaşadığı ciddi sorunlar hem de yakın zamanda ortaya çıkan hastalığı, onu bir türlü anlaşamadığı babasının evine, bu tekinsiz adaya dönmek zorunda bırakır.

Böylece, birbirine yabancılaşmış veya yolları tesadüfen kesişmiş tüm bu karakterler, Mesut'un büyük evinin çatısı altında toplanmış olur. Adanın getirdiği kıyamet paranoyası ve herkesin kendi içsel krizleri bir araya geldikçe, durumlar gittikçe garipleşmeye başlar ve ev, açıklanamayan bir akıl tutulmasının merkezi haline gelir.