Film, on altı yıl önce kapanmış bir defterin, intikam ateşiyle yanıp tutuşan bir düşman tarafından yeniden açılmasını ve kahramanlarımızın adalet için verdiği son mücadeleyi anlatıyor.
On altı yıl önce, "Fransız 75" adıyla bilinen efsanevi direniş grubu, acımasız Amerika Birleşik Devletleri Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) teşkilatına karşı tarihe geçecek bir operasyon düzenler ve tek bir hamlede 200 mahkumu özgürlüğüne kavuşturur. Bu cesur eylemin ardından, grubun üyeleri, aralarında "Getto Pat" olarak da tanınan Bob Ferguson (Leonardo DiCaprio) da olmak üzere sırra kadem basar.
Günümüzde Bob, geçmişin gölgesinde, sürekli bir paranoya içinde yaşamaktadır. Bu korkusunun sebebi ise, on altı yıl önceki operasyon sırasında karşı karşıya geldiği ICE Albayı Steven J. Lockjaw'dan (Sean Penn) başkası değildir. Bob, Lockjaw'ın intikam için peşinde olduğundan ve canını istediğinden emindir. Bu endişesi hiç de yersiz değildir; zira Albay Lockjaw, o günden sonra akli dengesini tamamen yitirmiş, ırkçı ve tehlikeli bir milis gücü olan "Hristiyan Maceracılar Kulübü"nün bir parçası haline gelmiştir. Lockjaw'ın saplantılı intikam arzusu, Bob'un kızı Willa'ya (Chase Infiniti) göz koymasıyla en tehlikeli noktaya ulaşır.
Kızının hayatının doğrudan hedef alındığını anlayan Bob'un artık saklanacak yeri kalmamıştır. Geçmişiyle yüzleşmek ve kızını bu acımasız düşmandan korumak için tek bir çaresi vardır: "Fransız 75"i yeniden bir araya getirmek. Bob, eski yoldaşları olan bilge dövüş ustası Sensei Segio (Benicio del Toro), strateji dehası Deandra (Regina Hall) ve gizemli yeteneklere sahip Perfidia Beverly Hills (Teyana Taylor) ile yeniden temas kurar.
Bir zamanlar bir dava uğruna omuz omuza savaşan bu eski direnişçiler, şimdi hayattaki en değerli varlıklarını korumak için yeniden bir araya gelir. Ekip, aşırıcı Albay Lockjaw ve onun tehlikeli milisleriyle yüzleşmek için son bir savaşa hazırlanır.