16 yaşındaki Leïla, bir sabah uyanır ve yaşadığı Fortville kasabasının tekinsiz bir sessizliğe büründüğünü fark eder. Sokaklar boştur, arabalar terk edilmiştir ve ailesi de dahil olmak üzere tek bir insan bile ortada yoktur. Şehirdeki tüm nüfus, bir gecede sanki buharlaşmıştır.
Leïla, panik içinde dolaşırken, kendisi gibi "geride kalan" dört çocukla daha karşılaşır: Zeki ve grubun lideri olmaya çalışan Dodji, zengin ve şımarık Camille, komik ama endişeli Yvan ve grubun en küçüğü olan Terry.
Bu beş çocuk, nedenini bilmedikleri bir şekilde bu terk edilmiş dünyada yapayalnız kalmışlardır. Başlangıçta bu "özgürlüğü" (mağazalardan dilediklerini almak gibi) bir oyun olarak görseler de, çok geçmeden hayatta kalmanın bir oyundan ibaret olmadığını anlarlar.
Şehre gizemli ve tehlikeli bir sis çökmeye başlar. Daha da kötüsü, bu sisin içinde onları avlamak isteyen, "Bıçakların Efendisi" olarak bilinen tekinsiz bir varlığın olduğunu fark ederler. Artık bu beş çocuk, sadece hayatta kalmak için birleşmek zorunda değil, aynı zamanda başlarına tam olarak ne geldiğini ve bu "diğer dünyada" neden sıkışıp kaldıklarını da çözmek zorundadır.